HAKKIMIZDA

Doğa Koruma Merkezi - kısa adıyla DKM – 2004 yılından beri doğa koruma alanında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşudur.
 
Doğa Koruma Merkezi'nin amacı; bilimsel yaklaşımları temel alarak, biyolojik çeşitliliğin etkin şekilde korunmasını ve doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesini sağlamaktır.
 
Çalışmalarında 'koruma biyolojisi' disiplinini temel alan DKM, bu anlayışın yaygınlaşması için de çaba gösterir. Dolayısıyla, koruma çalışmalarının başarısı ve sürekliliği için kapasitenin artırılması DKM'nin öncelikleri arasındadır.
 
Doğanın ve çeşitliliğinin korunmasının ancak insanlar ve kurumların işbirliği ve ortak çabası ile gerçekleştirilebileceği fikriyle yola çıkan DKM, 2004 yılından beri ulusal ve uluslararası "ortaklar"ının desteği ile Türkiye'nin dört bir yanında çalışmalarına devam etmektedir.
 
 
 

HABERLER

“Türkiye’de İklim Krizi ile Mücadelede Orman Ekosistemleri ve Yutak Alan Yönetimi” raporu kamuoyu ile paylaşıldı!

İklim krizinin dünyamıza ve yaşamlarımıza olumsuz etkileri birçok farklı şekilde deneyimlenmektedir. Kuraklık, sel ve orman yangınları gibi günlük yaşamlarımızda artan sıklıkta hissettiğimiz etkilerin yanı sıra ekosistemlerin bozulması ve sosyal refahın azalması gibi risklerle de karşı karşıya olduğumuz aşikardır. Akdeniz Havzasi iklim, biyolojik çeşitlilik, sosyo-ekonomik yapı, insan ve doğa etkileşiminin özgün örneklerini ortaya koyan sosyal-ekolojik sistemleri ile dünyanin en değerli bölgelerinden biridir. Bununla birlikte, araştırmalar iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nda yer alan ülkemiz üzerindeki en önemli etkilerinden birinin kuraklaşma olacağını ortaya koymaktadır. Kıyı kesimi haricinde ağırlıklı olarak yarı kurak iklime sahip olan ülkemizde kar yağışlari başta olmak üzere yağışlarda azalma, mevsimsel kaymalar, sıcakliklarda artış ve sıcak periyotların daha da uzaması gibi değişimler yaşanmakta; 2021 yılında gerçekleşen mega orman yangınları ve İç Anadolu’daki sulak alanlarda görülen daralma hatta kurumalar kuraklaşmanın en belirgin örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

İklim değişikliğinin etkileri ile kuraklığın şiddetinin ve nüfuz ettiği alan büyüklüğünün artacağı; bunun da iklim krizi ile mücadelede hayati önemde olan orman, bozkır ve sulak alan ekosistemlerini olumsuz yönde etkileyeceği öngörülmektedir.  Orman ekosistemlerinin bozulması hidrolojik rejimi ve bölgenin mikroiklimini olumsuz yönde etkileyecek; hidrolojik rejimin bozulmasi da bir yandan su arzında düzensizliğe diğer yandan da sel-taşkın gibi afetlerin hem sayı hem de şiddet olarak artmasına sebep olacaktır. Mikroiklimde görülecek bozulmalar ise ekstrem hava olaylarinin artmasına neden olacak; tarım ve enerji başta olmak üzere birçok sektörün işlerliğine zarar verecektir. Bu değişiklikler ormanlar ve sulak alanlar başta olmak üzere doğal ekosistemlerimizin yutak kapasitesinin azalmasına neden olacak ve gerekli tedbirler alınmadığı takdirde arazi bozulumu gibi süreçleri hızlandırarak karbon salımını artıracaktır. Daha kurak hale gelen bir iklimde ağaçlandırma ile karbon bağlanması gibi yutak alan artırma çalışmalari da daha verimsiz hale gelecektir.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz: “Türkiye’de İklim Krizi ile Mücadelede Orman Ekosistemleri ve Yutak Alan Yönetimi” Raporu

ÇALIŞMALAR

YAYINLAR

BİZ KİMİZ

İLETİŞİM

Çiğdem Mahallesi 1594. Sokak No: 3 06530 Çankaya/Ankara
HARİTAYI AÇ

dkm@dkm.org.tr

0 312 287 81 44

0 312 286 68 20