Tür Say!
Proje Adı: Tür Say!
Tarih: Her yıl düzenlenir.
Yer: ODTÜ Yerleşkesi
DKM'nin Rolü: Etkinlik Yürütücüsü
Proje Destekçileri: ODTÜ
Yayınlar: TürSay 2019 Raporu
İletişim: Dr. Özge Balkız
Proje Özeti:
Tür Say! belirli süre içinde, belirlenen bir alanda yaşayan canlı türlerinin kayıt altına alındığı bir biyolojik çeşitlilik tespit çalışmasıdır. Alanında uzman doğa bilimciler, gönüllü doğa rehberleri ve vatandaşların geniş katılımıyla bir maraton şeklinde gerçekleştirilir. Amacı, bir yandan halkın doğa ve doğa koruma konularına ilgisini çekmek, bir yandan da korunması istenen alanın tür çeşitliliğini ortaya koymaktır. Etkinlik Doğa Koruma Merkezi Vakfı (DKM) ve ODTÜ Ekosistem Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOSAM) tarafından düzenlendi. Sabahın erken saatlerinde başlayıp akşam sekize kadar süren etkinlikte doğaseverler rehberler eşliğinde gözlem yaptı, ilgilerini çeken bitki, kuş, kelebek türlerinin fotoğraflarını çekti, bir uygulama aracılığıyla bu türleri kaydetti ve herkesle paylaştı. Uzmanlar da bu türlerin belirlenlemesine yardımcı oldular. Böylece vatandaşlık bilimi kapsamında birçok tür tespit edilirken, doğada keyifli vakit geçirildi. Tür Say! etkinliğinde geçen sene 424 taksona ait 267 tür kaydedilmiştişti. En çok kayıt altına alınan 5 tür Anadolu melikesi (Melanagia Larissa), saçlı keten (Linum hirsutum), uyuzotu (Genus scabiosa), İspanyol kraliçesi (Issoria lathonia) ve acıyavşan (Teucrium polium) olmuştu. Bu seneyse 1.428 gözlem yapıldı ve 335 taksaya ait 260 tür kaydedildi. En çok gözlenen türler de şunlar oldu: Kuşburnu (Rosa canina), nazuğum (Euphydryas aurinia), eşekdikeni (Carduus nutans), kan güvesi (Zygaena purpuralis), cüzegözü (Cerinthe minor). Eşekdikeni ve kuşburnu, çiçekli bitkilerin en büyük ailelerinden papatyagillerin ve gülgillerin üyeleri. Kelebeklerden en çok gözlenen nazuğum da fırçaayaklar ailesinden ve Avrupa’da azalan popülasyonu koruma altında. İki yıl üst üste gerçekleştirilen Tür Say! etkinliklerinin sonuçları da birbirinden farklı; bunun bir nedeni de gözlemlerin farklı aylarda yapılmış olması olabilir. Bu tip çalışmaların sürdürülmesi, ODTÜ Yerleşkesi’nin biyolojik çeşitliliğini ve çeşitliliği etkileyen etmenleri daha iyi anlamamızı sağlayacak.