Toprak ve Su
Çevre sorunlarının büyük bir kısmının insan kaynaklı faaliyetlerden kaynaklandığı göz önüne alındığında, doğa koruma çalışmalarının tarım, enerji, madencilik ve kentleşme sektörlerinin sosyal ve ekonomik dinamiklerinden bağımsız şekillenebileceği düşünülemez. Arazi kullanımı, toprak ve su konuları, bu sektörlerin doğa koruma çalışmaları ile kesiştiği temel noktalardır.
Doğa Koruma Merkezi bu nedenle tarım, kırsal kalkınma ve enerji konularını kendi bakış açısıyla ele alarak; ancak konunun sosyal ve ekonomik boyutunu da göz ardı etmeden uzun vadeli çözüm yöntemleri geliştirmeyi hedeflemektedir.
Su neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir tartışma konusudur. Bunun nedeni Dünya yüzeyinin dörtte üçünün sularla kaplı olmasına rağmen canlılar tarafından kullanıma elverişli tatlı su miktarının oldukça sınırlı olmasıdır. Günümüzdeyse su denildiğinde enerji, gıda güvenliği ve ekolojik ilişkileri barındıran çok daha büyük bir çerçeve çizmek gerekir.
İklim değişikliği ve artan nüfus yoğunluğunun etkisiyle ciddiyetini arttıran su sorunlarının etkisi doğal süreçlerin yanı sıra, sosyal ve ekonomik süreçler üzerinde de fark edilmektedir. Örneğin Türkiye’de yıllık su kullanımının yaklaşık %70’i tarımsal sulama amaçlıdır. Bu durum gıda tedariği konusunda uzun vadede büyük bir güvenlik açığı olarak görülebileceği gibi; iyi yönetildiğinde, gelişen teknolojiler ve uygun tarımsal yöntemlerin kullanılması ile önemli bir su tasarrufu olanağı olarak da yorumlanabilir. Bunun için de su, toprak ve canlılar bir bütün olarak ele alınmalı ve su döngüsünün devamlılığını sağlayan ekosistem fonksiyonları korunmalı ve gerektiğinde desteklenmeli/iyileştirilmelidir.
Doğa Koruma Merkezi toprak ve su kaynaklarını en yakından ilgilendiren faaliyetler olan tarım, kırsal kalkınma ve enerji konularını kendi bakış açısıyla ele almayı, bunu yaparken de konunun sosyal ve ekonomik boyutunu göz ardı etmeyen uzun vadeli çözüm yöntemleri geliştirmeyi hedeflemektedir.
Doğa Koruma Merkezi bu nedenle tarım, kırsal kalkınma ve enerji konularını kendi bakış açısıyla ele alarak; ancak konunun sosyal ve ekonomik boyutunu da göz ardı etmeden uzun vadeli çözüm yöntemleri geliştirmeyi hedeflemektedir.
Su neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir tartışma konusudur. Bunun nedeni Dünya yüzeyinin dörtte üçünün sularla kaplı olmasına rağmen canlılar tarafından kullanıma elverişli tatlı su miktarının oldukça sınırlı olmasıdır. Günümüzdeyse su denildiğinde enerji, gıda güvenliği ve ekolojik ilişkileri barındıran çok daha büyük bir çerçeve çizmek gerekir.
İklim değişikliği ve artan nüfus yoğunluğunun etkisiyle ciddiyetini arttıran su sorunlarının etkisi doğal süreçlerin yanı sıra, sosyal ve ekonomik süreçler üzerinde de fark edilmektedir. Örneğin Türkiye’de yıllık su kullanımının yaklaşık %70’i tarımsal sulama amaçlıdır. Bu durum gıda tedariği konusunda uzun vadede büyük bir güvenlik açığı olarak görülebileceği gibi; iyi yönetildiğinde, gelişen teknolojiler ve uygun tarımsal yöntemlerin kullanılması ile önemli bir su tasarrufu olanağı olarak da yorumlanabilir. Bunun için de su, toprak ve canlılar bir bütün olarak ele alınmalı ve su döngüsünün devamlılığını sağlayan ekosistem fonksiyonları korunmalı ve gerektiğinde desteklenmeli/iyileştirilmelidir.
Doğa Koruma Merkezi toprak ve su kaynaklarını en yakından ilgilendiren faaliyetler olan tarım, kırsal kalkınma ve enerji konularını kendi bakış açısıyla ele almayı, bunu yaparken de konunun sosyal ve ekonomik boyutunu göz ardı etmeyen uzun vadeli çözüm yöntemleri geliştirmeyi hedeflemektedir.
Toprak ve Su Projeleri
-
Ormanların Su Fonksiyonu için Planlanması Projesi
-
Harran Ovası'nda Gece Sulaması
-
Temiz Akdeniz - Toplum Tabanlı Geri Dönüşüm Projesi
-
HES'lerin Ekolojik Değerlendirmesi
-
Türkiye'de Nehir Havzası Bazlı Planlamaya Yönelik Modelleme Aracı Projesi
-
Cihanbeyli'de Tarım ve İklim Değişikliği
-
Geleceğin Tarımı
-
Türkiye'nin Su Vizyonu
-
İklime Dirençli Tarım Ağı
-
Sürdürülebilir Tarım ve Ekosistemler için Su Yönetimi: Daha Fazla Bilmek, Daha Az Tüketmek